rapor şart değil diye biliyorum ben, bize kafanıza göre takılın dediler. ama yine de evlilik öncesi varsa bir hastalık önlem olur. istediğiniz zaman istediğiniz yerden alabilirsiniz.

rapor şart nikah başvurusunda istiyorlar. biz aynı sağlık ocağından, benim aile hekimimden aldık bir ay kadar önce hatır gönül ile, normalde kim nereye kayıtlıysa oradan alıyor sanıyorum. ya da bizim aile hekimi bizi kandırdı, normalde yapmam aslında bunu falan diyerek.

rapor şart değil. aile hekiminin inisiyatifinde. aile hekimi dilerse size testleri yapmadan raporu verebilir. benim eşim iç test yaptırmadan aldı aile hekiminden benim aile hekimim ise ben testleri mutlaka istiyorum, kötü birşey değil senin sağlık durumunu öğreneceğiz dedi ve test yaptırdım.

herhangi birinizinkine gidin.biriniz kendi mahalli kaydıyla biriniz de misafir kaydıyla girsin.tek seferlik öyle bi kayıt yapıyollar.

Biz bu işlemi İzmir Bornova'da iki gün önce yaptırdık. Farklı yerlerden farklı zamanlarda alma durumu olmuyor. Sağlık raporunu istediğiniz yerden alabilirsiniz fakat test yaptıracağınız yere eşinizle beraber gitmeniz gerekiyor.

tablet.donanimhaber.com

evet alıyor öğrenciysen alıyorsun hangi okul veya öğretim olduğu önemli değil. keşke bize de bi şeyler yapsalar ehüm. kahrolsun bazı şeyler.

Alabiliyorsunuz. iett'deki yönergeleri takip edin.

ben aldım oldu.

fiyat/performans? ahaha profesyonel yüzücüsünüz galiba :) çok performansa bakmayın (ne gibi performans o da garip) zaten çoğu mağazada mevcut. illa örnekse ykm'de var mesela.

fiyat performans? haha profesyonel yüzücüyüm galiba.

150 liraya quicksilverdan mayo alırsın, 5 sene en ufak bir zarar görmeden kullanrısınız.
zaradan 150 liraya mayo alırsınız, 3 ay sonra deforme olur, yandan daşşağınız görünür. sağı solu yırtılır.

fiyat performans budur.

Kaliteli ve şık birsey istiyorsaniz tommy, gap, nike, quicksilver. Standart kalitedekilerle aralarinda bi %30 kadar fark oluyor. Uzun sure kullanabilirsiniz en azindan.

lacoste alın o zaman. 10 mayo eskitir öyle sağlam. 15 senelik hala kullanan bir babam var.

kartal falan. metroyu da kullanır.

Maltepe kartal pendik. Maltepeden başladın aramaya.

Calisacagi yere yakin olmasi bakimindan, ornek mahallesi, barbaros mahallesi, atasehir dolaylari da dusunulebilir.

Konfor ve prestij acisindan accord ve passat
Isletme maliyetleri ve ikinci el degeri bakimindan toyota

model haricinde, olabildiğinde yeni (mümkünse sıfır) olsun
ikinci el olacaksa düzenli servis bakımı var mı, sahibi düzgün mü (arkadaşıma ufak hasarlı satılan araç pert çıktı)
ve alman veya japon olsun

lütfen kia sportage alma

Gayet ise yarar. Pek cok ornek var, reklam aliyorlar, sponsor buluyorlar, cumhurbaskaniyla yemege gidiyorlar, kitap yazanlar var vs.

Makul bir fiyatla kendini böyle gösterebilirsin. O ihtimalde var.

garanti hesapları varsa internet bankacılığından anında yapabilirler. (diğer bankaları bilmiyorum)

ya da banka şubesine gidip yapabilirler. (alıcı için şube değil ama ülke belirtmeleri gerekiyor)

geçen çin'e 150 euro gönderdik, 20 euro masraf kestiler.(internet üzerinden)

Paypal ile çok az komisyonla internetten gonderilebiliyor. Nasil yapilir bilmiyorum ama bir arastir

Garanti, akbank ve ptt ile gonderiliyor sanirsam WU araciligiyla

wu ya alternatif aynı sistemle çalışan moneygram var.. bunun masrafları biraz daha uygun wu ya göre.. moneygram da sadece gönderecekleri ülkeyi söylemeleri geterli. siz o ülkeden herhangi bir şehirdeki moneygram acentasından paranızı alabilirsiniz. bunun için tek yapılması gereken, parayı gönderdiklerinde bankanın vereceği 8 haneli referans numarasını bilmenız. gönderdikten 10 dakika sonra sisteme düşüyor.

Iptal ettirdikten hemen sonra kesiliyor mu bilmiyorum ancak depozitolarinizi bir fatura donemi sonra aliyorsunuz. Aradaki kullanim tahsilatsiz kalmasin diye

hıms..mantıklı tabi, bi zeki ben değilmişim oysa hazırlamıştım su doldurmak için bidonları elektrik için aküleri

sen kapatmak için talepte bulunuyorsun. sonra onlar gelip kapatırken sayaçlardaki numaralarla sana son bir fatura gönderiyolar. ondan sonra da ödemeleri yaparak depoazitonu alıyosun.

hiç uğraşma götür bir ustaya göster, sana seceresini söylesin

aracın motor ya da şasi numarasına ihtiyacınız olacak.

erman toroğlu planlamış olabilir. işi sulandırmakta eksper o çünkü.

valla onu anlamadığım gibi bir şekilde eylemciler adına görüş ve talepleri de ileten kişilerin kim tarafından ne şekilde lider seçildiğini pek anlayabilmiş değilim.
bu insiyatifin doğal liderleri olabilir, Sırrı Süreyya, ÇArşı, Levent Üzümcü gibi ancak garip garip kişiler üzerinden sözcülüğün sendika , parti, dernek yöneticilerine evrilmesinden tırsıyorum. muhtemelen kendine görev addeden birileri düzenledi bu konseri de aynı şekilde

fırsatçılar

"muhtemelen kendine görev addeden birileri düzenledi bu konseri de aynı şekilde"
aynen ben de böyle düşünüyorum, görüş talepleri için de. bu da zart diye çıktı ortaya.



ama bizim de bunlardan haberimiz olmuyor bunu da bilin. birden ortaya atılıveriyor bu tarz şeyler sormadan etmeden. bunlar ya salaklığa varan bir saflıkla hareket eden insanlardan çıkıyor, ya da gayet açık ve kasıtlı hareketler diye düşünüyorum.




biri de çıkıp demedi ki "şu insan veya gruptan şu şekilde çıktı" diye. "kaynak götüm" olan şeyi haber diye verenler var.

belki şu olabilir; www.birgun.net

yani baştan beri bir inisiyatif vardı muhtemelen. bahsedilen etkinliklerin nisan ayı için planlandığı belli, ama eylemlilik açısından bakıldığında bu inisiyatifin öncülüğü var gibi.

arkadaşın ayşeyle ,fatma kavga etse sen fatmaya trip atarsın.gelmiş starbucksa neden düşmanlık başladı falan filan diyorsun.
kapılarını kapatırsalar başlar tabi düşmanlık.

cevap: çünkü aptallar.

aynen dediğin gibi durum ama bizim insanımız gaz insanı o yüzden boşuna çeneni yorma anlatamazsın

hiçbir mantıklı açıklaması yok elbette. tamamen sürü psikolojisi ve çakma devrimcilik! sosu ile uygulanmaya çalışılan bir eylem.
starbucks kapılarını kapatmışmış... taksim de kapılarını kapatan bir tek starbucks mı idi? kaç dükkan açıktı 2 gün boyunca taksim de?

yıllarca kahrolsun abd emperyalizmi diyerek buraları yıkan taşlayan kitle bu gezi parkı olaylarında, nyt cnn hep bizim yanımızda diyerek onları alkışladı... o kurumlar amerikan emperyalizmine hizmet etmiyor mu?

bir ya da birkaç mağazanın yaptığı şeyler var. esasında işletmeci olsam kapının önünde olaylar olsa ilk etapta kapıları camları kapatıp zarardan kaçınmak içgüdüsüyle hareket edebilirsin. işletmeci psikolojisi bizden farklı olabilir. sonrasında direnişte eylemcilere yardım ettiklerini ilettiler starbucksın. bilemiyorum ne kadar doğrudur.
ben cuma günü galatasaraydan aşağı doğru kovalanan gruptaydım. gazlar yüzünden hem soluk alamıyor hem gözlerim deli gibi yanıyordu diğer taraftan sinir ve acıdan da ağlıyordum. soluksuz kaldığım bu anda starbucksı gördüm, içerisi gayet boştu. sadece 2 kişi vardı. kasaya gittim suratıma baktılar bir süre sonrasında biri gelip koluma girdi, aşağı kattaki lavabolara indirdi ve elimi yüzümü yıkamama yardım etti. sonra çıkıp non fat latte yaparken kullandıkları sütten getirdi :) çıkışta bir tane su ve kahve verdiler, ödeme yapmak istedim almadılar. dışarı çıktım. o kalabalığın içinde elimde kahveyle dolanmanın yanlış olacağını düşünüp kahveyi bıraktım bir köşeye. netekim dediğiniz gibi hepsi aynı kafada olmayabiliyor. ancak mado hep aynı sanırım. 1 mayısta da emek sineması gösterilerinde de gezi parkında da hep sırt çevirdi.

O gün orada tek başına oturan bendim. Kanyonda işim vardı hallettim ve gidip oturdum. Ben ctesi de pazar da beşiktaştaydım. Herkes kadar elimden geleni yaptım.

Orada belki de sırf yanındaki alkışlıyor diye alkışlayanlar, moda diye olaya katılanlar vardı. Karşıdan el kol hareketi yapan delikanlılar(!) , oooo gerizekalı, allah belanı versin gibi tezahüratlar, üzerime su atan ablalar bile vardı.

Zaten herkes fotoğraf çekme derdindeydi.
Bi abimiz gidip nutuk kitabı alıp masama geldi. Önüme koydu oku kansız oku dedi. Alkışını aldı gitti.

Ben onlardan biri olduğuma utandım.
Normalde kalkıp giderdim ama o küfürlerden hareketlerden sonra gitmek istediklerini vermek olacaktı. Oturdum.

Bi genç kız geldi yanına
Lütfen anlayış dedi. Ağlıyordu.
Çok yaralılar gördüm kaç gündür sağlık desteği vermeye çalışıyorum dedi.
Ben seni çok iyi anlıyorum ama bu kalabalığa anlatamazsın dedi.

Kanyon yöneticisi alpar bey geldi.
Gelin içerde bi kahve ısmarlayayım dedi.
İçeri geçtik. Ve dağıldılar.

Bu yapılanın haklı bir yanı yok
Bunun adı taciz.
Kimin ne olduğunu bilmeden yaftalayıp hedef göstermek bu.. Kazanılan şeyleri bilinçsizce kaybetmek.

Ben oradakilerden fazlasını yaptığıma inanıyorum ama herkes şekilci.. Malesef.

Kalk kalk allah belanı versin top musun oğlum, küfür. Hakaret vs.. Ve onlar kahraman..

Olayın iç yüzü budur.

alakasız belki ama osmanbeydeki adını bilmediğim kuaför beni son anda içeri çekti, bulup onlara teşekkür etmeliyim, iyi ki hatırlattınız.

yani tamam diyelim ki franchising olayı yok en azından madoda kesin olduğunu biliyorum. herneyse sonuçta starbucks kapılarını "nnoluyo lan ne bu kargaşa" diyerek müşterilerini korumak adına kapatıyor kimseyi almamak için değil ve ayrıca sonrasında herkesi içeri alıp yardım ettiği fotoğraflar da mecvut. anlamak istediğim neden düşmanlık besleniyor? fenerliyle beşiktaşlı kardeş oldu diye sevinirken esnafa mı küsülüyor şimdi?

yardım ettiydi etmediydi kapıyı açtıydı kapadıydı bunlar mesele değil sonuçta "starbucks". kapitalizmi ve amerikayı temsil ediyor yani her zaman akpyle aynı tarafta. gelip geçici şeylerle boşuna kendimizi kandırmayalım. ayrıca hayatımda bu kadar sığ bir düşünce görmedim franchising iyi bok mu sanki yani kapitalist işbirlikçisi burger king şubesi açan adama saygı gösterilebilir mi bunu mu savunuyorsun?

boykotun gezi olaylarıyla bir ilgisi olmasına gerek yok. emperyalizme tekelleşmeye karşı bir düşmanlık olarak da değerlendirebiliriz. o anlaşmalı kurumlara zaten gitmiyordum düşmanlığım vardı. aslında normal zamanda da gitmemen gerekiyor bence. neden ayağında conversele mcdonalds taşlıyosun muhabbetine dönmesin olay. başbakan faiz lobisi dedi sen de o da bu da şu da karşı değil mi faiz lobisine. e tamam bilader tekelleşmeye de karşı ol o zaman.seni sömüren ne varsa hepsine karşı ol. evet starbucks insanları sömürür ve dünyalar güzeli kapital abilerimize para akıtır.
gezi olaylarına destek verip sonra da bu ekonomiyi sömüren şirketlere gidersen totoşsun güzel kardeşim. ölen insanların acısını hiç hissedememişsin demek oluyo. şimdi mesaj atar biri sen hiç tişört almıycan mı bilmem ne. elimden geldiğince almıycam güzel kardeşim. neyi çökertebiliyosak neyi iflas ettirebiliyosak kardır. bugün starbucks batar yarın adidas. bu kafayla giderse de bi sikim değişmez aferdesin

editleyeyim: ayrıca kapısını açan starbucks şubesi de vardı. bundan sonra kahvemi orda içerim gibi bir düşünce yok olamaz. oraya da gitmeyeceğim.

mesaj gonderdim

(bkz: http://tiyatrouzerine.blogspot.com/)

pek güncel değil gibi ama bu 2011 yazıyor gönderme tarihlerinde

www.tiyatrodergisi.com.tr

Bu sitede tiyatro ile ilgili eleştiri yazıları da dahil olmak üzere birçok şey var.

türk olarak isimtescil.net olabilir
yabancı namecheap.com moniker.com

godaddy.com

daddy +1

türkiye de en iyi www.ihs.com.tr

2005 den beri onlarca domaini pek cok farkli firmadan almis biri olarak soyluyorum ihs.com.tr kesinlikle domain konusunda en iyisi. tum domainlerimi oraya tasidim ben zaten son 2 senede.

hosting alacaksanda cesitli firmalar var, kaziklanma :) ihs den hosting alinmaz, cok pahali satiyor. arastir biraz fazla para odeme. ombhost.com var 3 sene calistim, cok hizli ve kalitelidir. sonradan cikmam gerekti farkli sebeplerden, ama iyidir orasi.

www.natro.com kullanıyorum , memnunum.

amaciniz markayi kotulemek degil de daha iyi hizmet almak ise, akbank genel mudurluguyle iletisime gec derim ben.

Su an akbank genel mudurlukteyim, sube ciddi bir sekilde uyarılır diyorlar.

Şöyle bir mesaj yazdım iletişim forumlarından,

"Merhaba

Uzun yıllar boyunca Akbank müşterisi olarak sizlerle çalıştım, Mesleğim gereği XXXX'ya taşındıktan sonra XXXX Şubeniz ile çalışmaya başladım, ancak bu şubenize ne zaman gitsem gişe görevlilerinin sürekli olarak insanları beklettiği, sırada bekleyen onlarca müşteri olduğu halde görevlilerin boş boş dolaştıkları ve birbiriyle sohbet ettiklerine şahit oldum, ilk zamanlar tesadüftür dedim ancak baktım sürekli böyle ve çalışmayı bıraktım, bugün bir iş için gittiğimde
Yine aynı sorunu yaşadım, gişede çalışan arkadaşlarınız boş boş oturuyor sıradaki insanlar bekliyordu sıralarının gelmesini ve bu kez cep telefonumdan olanları kayda aldım, kayıtta Gişelerde tek bir müşteri yok tüm görevlileriniz boş boş birbiriyle sohbet ediyor ve müşterileriniz ve ben sıra gelmesini bekliyorum.

Ben küçük bir müşteri olarak Akbank ile çalışmayı sırf bu yüzden bıraktım, eğer bu konuda müdahale etmezseniz sıra beklemekten sıkılıp çıkıp giden müşteriler ki defalarca yaşadım bunu, bir süre sonra benim gibi Akbank ile çalışmayı bırakacaktır.

Saygılarımla"

O eller TÜRKİYE ÖĞRENCİ KONSEYİ (TÖK)nin “Özgür ol!” projesinin ismini ve amacını duyurmak amacıyla yapmış olduğu bir etkinlik eğer internette araştırırsan özgür ol’un simgesinin mavi bir el olduğunu göreceksin.

www.turkiyeogrencikonseyi.org

Türkiye Ogrenci Konseyi tarafından baslatilan "Özgür Ol" hareketini simgeliyor. kişileri madde ve internet bagimliliğina karsi uyandirmayi, bilinclendirmeyi hedef aliyor.

tamamını seçip CTRL + H yap

istediğini silebilirsin.

ctrl h ile numara içindeki 0lar da silinebilir.

Sütunu seçip, yukarda veri sekmesinden, metni sutunlara dönüştür dedikten sonra.
Sabit genişlikli diyerek cetvelle 0'ların oldugu hizaya getirip bölebilirsin.
Aradaki boşluk için çözüm şu anda bilemedim.

ctrl+h ile boşlukları silebilirsiniz. 0 ları bu yolla silmek isterseniz numaraların içindeki 0 lar da gider.
baştaki 0 ı silmek için de =SAĞDAN(A1;10) ya da metni sütunlara dönüştür fonksiyonu ile de yapılabilir.

@ir10 +1

ve
arada bosluk için de hücreleri & işareti ile birleştirebilirsin.
A,B,C hücrelerini D'de baglamak istersen
D hücresine =A&B&C yap kardeşim.

=RIGHT(LEFT(A1;5);3)&RIGHT(A1;7)

ilkinin A1'de olduğunu ve tırnak işareti olmadığını farzederek yazdım. bunu yazdıktan sonra formül olan hücrenin sağ alt köşesine çift tıklayın.

adama para teklif et, verirse hesabı ne ala.

onun dışında, almanya başbakanı merkel bile adı soyadıyla alamıyor. sizin şirket de başında nokta alttan çizgi falanlı olsun ne olacak.

Önce Twitter yönetimine bu durumu belgeleyerek bir açıklamalı mail at. Ama gayet resmi ağızdan olsun. Bu da olmadı yasal işlerle-davalarla uğraşın.

En son ihtimal, onlarca kişi o hesabı spam hesap olarak şikayet ederse hesap kapanır, hemen alırsınız ismi. Bunun için ciddi ciddi birçok insana ihtiyacın var ama.

spamlat hesabı kapansın sonra al

çok takipçisi yoksa biraz paraya tav olabilir. hesabı devretmeyecek çünkü, kullanıcı adını değiştirecek. (yani eskiden böle oluyordu, boşalan bir ismi alabiliyorduk, şimdi bilmiyorum)

@temple, alan kişi şirket aleyhine yazılar yazmıyorsa, tüm yasal süreçlerde adam haklı çıkar. İnternette korsan mantığı vardır, ilk gelen alır ve onun olur. BTTF facebook sayfası bir türk'e aitti, üniversal pictures epey almaya çalıştı fakat en sonunda o sayfayı resmi fan sayfası olarak kabul etmekten başka bir şey yapamadılar.

Adamla anlaşmaya çalışın, olmuyorsa ufak değişiklikle isim alın çok da sorun olmaz bence.

Facebookda sirket adinizi almak nispeten kolay oluyor.şirketinizle ilgili belgeleri facebooka gönderiyorsunuz evet bu sizin şirketiniz diyip veriyor ancak twitter o kadar kurumsal değil malesef.

hocam ilk faturanda oluyor bu zımbırtı ücreti. onun dışında bilmiyorum size hiç bahsettiler mi ama decoder parasını da ay ay bölerek faturana ekliyorlar o yüzden fazladan ödemen normal.

ilk fatura genellikle 1 aylık da olmayabiliyor. benim faturam da 40 günlük falan gelmişti. o nedenle de fazla gibi gelmişti ücret.

bir ara don't feed the troll vardı.

ne güzel günlerdi...

orası oyle ama bok oldu sozluk onu napıcaz??

moderasyon müdahale etmedikçe,yazarların yapacağı bir şey yok. yani sonuçta adam trollüyor diğer adam da gidip bunu ciddiye alıyor falan.benim merak ettiğim moderasyon neden müdahale etmiyor. açıklamışlardır belki ama çok ilginç yani, sonuçta sözlük kutsal bilgi kaynağı olmaktan epey bir uzakta şu anda.

bbg evi survivor gibi kavga dovus uzerinden reyting/tıklanma kaygısı mı acaba? boylece saga sola abuk sabuk daha fazla reklam alabilecekler..umarım oyle degildir. tabi bu insanların etik degerleri,doyum noktaları yok mudur yan sorularınıda doguruyor..yiyin efendiler yiyin sozlugude yiyin hihaamna

yok abi değildir herhalde,umarım değildir. tamam ssg'ye yapılan eleştirilerde haklılık payı var ama sonuçta sözlüğün bu şekilde ebesi bellenmiş oluyor ki bu da para getirmek yerine sözlüğün ömrünü kısaltır.

troller yüzünden sözlüğe mi girecek millet? aksine uzaklaşıyorlar.

trolleme sözlük konsepti içerisinde engellenebilecek bişey değil. mesela birisi aykırı bişey yazdı. bunun gerçekten trollememe mi yoksa yazarın kendi gerçek görüşümü olduğunu neye göre belirleyecekler? bazı entrylerin trolleme olduğu çok bariz tabi ama bunun çizgisini nereye koyacağız? trollemeyi engelliycez derken sansürün kralını yapma ihtimalimiz yüksek. onun için bence moderasyonun çok tartışmasız derecede bariz troller hariç bu konuda yapabileceği pek bişey yok. iş yazarlarda bitiyor yine. beslemiyceksin bu kadar basit.

Eskiden troll denen cisimler bu düzeyde performans gösteremiyorlardı. Kaynak azdı, espri azdı, konu azdı, internet kullanıcısı azdı. Şimdi o kadar büyük bir çöplük haline geldi ki ortam, sözlük-mözlük ne kadar oluşum varsa, hepsi nasibini aldı bu tip şeylerden.

Sözlüğün ömrü dolalı çok oldu. Sadece sen biraz geç fark etmişsin. Zamanla alışırsın. Dünya kadar ortam var, biraz keşfe çık. Sözlük için üzülmeyi bırakırsın elbet. Troller bitmez.

ahmetcan 10 senedir takip ettigimi soyluyorum az cok yasımı cıkartmıssındır senin bahsettigin dunya/ortam ilgimi cekmiyor sadece sozlugun daha iyi olmasını istiyorum..

ozaman belkide sozluk icinde derin devlet tarzı olusumlar lazım.. akil yazarlardan olusan bir kurul karar vericek ve bi gecede ucurucaklar bu ruh hastalarını..

aslında nüfusun kontrolsüz artması ve denetimsizlikle birlikte kaçınılmaz şekilde aptal saptal entry popülasyonunda artma oldu bence. arada gerçekten uzman olduğu belli olan ve iyi yazan adamlara da rastlamadım değil ama gerçekten talihli olmak lazım. bir de siyaset gündemini gazate okur gibi sözlükten takip etmek çok sinirimi bozuyor. zaten nick olduğu için denetimi olmayan bir sürü adamın attığı çamurun iftiranın dezenformasyonun bini bir para olmuş. kendi aleminde takılmaktan başka çare kalmıyor insana.

eskiden ben de cok sinir olurdum. 2000 yılından beri takip ediyorum sözlüğü. artık kutsal bilgi kaynağı olmadığı çok aşikar. farklı bir sosyal mecra oldu sözlük. yani bu transformasyonu kabullenmek lazım. troll hit getiriyor hit de para. kutsal bilgi kaynağı olarak alternatif kanalları kullanıyor, arada bir girip en beğenilen entryler, badi entryleri vs kontrol ediyorum. sinirim de bozulmamış oluyor.
beta ile gelen troll özelliği sayesinde de pek çok yazarın entrylerini görmüyorum. bir nebze de olsa işe yarıyor.

mevcut seyahat sağlık sigortaları sadece acil durumlarda geçerli olmakta. 3 aya kadar (91 gün) kesintisiz yurtdışında kalışları karşılamakta.
randevu kısmı için belki asistans hizmetleri içerisinde yeralabilir böyle bir hizmet. benim bildiğim yok gibi.

araba güzel ancak yakıt tüketimi can yakıyor. pek dizel gibi değil yani o konuda. donanımhaber forumlarında epey incelemesi mevcut

yeni modelse dizayni cok guzel

exlibris, 28.000'e yeni modeli mimkin değil.

Para hakkında yorum yapmıyorum;

Yakıt olayı gayet iyi. Bizim şirketin tüm arabaları kia ve ceed modeli azımsanamayacak kadar çok. Çünkü yakıt konusunda karlı.

turboya dikkat en çok ağrıza çıkan parça hatta bir ustaya göster yanan turboyu değiştirmeden tamir filan ediyorlar...

endorse edilmemişsiniz sanirim. endorse edilince ona göre sıralıyor o skilleri de

çekiş özellikleri gayet tatmin edici. öyle çok araç kurdu değilseniz bu araç 1.2 demezsiniz şehir içinde. yakıt değerleri komple yanlış diyebilirim. ben kendim de dahil hiç bir kullanıcının o değerlere ulaşabildiğini görmedim. özellikle istanbulda falan hayal gibi. daha önce de golf 4 1.6 kullanmıştım uzun süre.
şehir dışında ya da 120 km/h aşıldığında yakıt değerleri can yakıyor

alo 170
sgk danışma hattı. ara sıkıntını anlat. artık eskisi gibi değil işi sıkı tutuyolar. işyeri statün nedir bilmiyorum ama sigortasız işçi çalıştırmak büyük dert açar işverene.

bir yıl sigortasız işçi çalıştıran işverene kişi başı asgari ücretin 30 küsür katı ceza kesiliyor yani 35bin lira civarı. çalıştığın iş arkadaşlarından biri şahitlik ederse çatır çatır kazanırsın.

alo 170

SGK İhbar ve danışma hattı

bildiğim kadarıyla sizin de çalışan olarak işe girdiğinizde 30 gün içinde bildirimde bulunma yükümlülüğünüz var.

hesap açtığınız şubeden kapatabilirsiniz, ya da internet bankacılığı diyeceğim ama o da yoktur henüz sizde. aslında hiç ellemeseniz de düşüyor o kendisi. 1 yıl sonra inaktif yapıyorlar.

şube farketmez, her hangi bir akbank şubesine git, boş bir kağıda şu şu şubedeki şu şu hesap numaralı hesabımın kapatılmasını istiyorum gereginin yapılmasını rica ederim falan gibi bişi karala o şube senin şubene faks ile yollayıp yaptırıyor işlemi

internetten olmaz, vadesiz hesap sadece şubeden kapatılır. hangi şube olduğu farketmez

telefonda yada yüzyüze tamam demelerine inanmayın sonradan mutlaka kontrol edin. en güzeli dilekçe yazıp şubeye fakslamaktır, faks iletildi raporunuda mutlaka dilekçe ile birlikte saklayın.

oyumu koç'tan yana kullanıyorum.
sabancı'nın öğrencilerine davranış biçimi pek hoş değil.

edit: yükseklisans öğrencisi olarak kabul edildiğim ancak gitmediğim okul. takdir edersin ki bu kararı vermeden iyice araştırdım.

ne gibi?

sabancı bok gibi kokuyor genelde. moral bozucu bir yer. koçta sarıyere indikten sonra medeniyete yakınsın , sabancıda en yakın yer tuzla ve viaport = bok.

Sabancının tek faydası var , ilk 2 sene içerisinde başka birşeye ilgin olduğunu farkedersen o bölüme geçiş yapabiliyorsun.

ikisi de iyi üniversiteler olduğu için benim için önemli olan kulüp faaliyetleri sabancı aktif mi bu konuda?

universite seciminde yakınlarındaki avm lerden daha onemli olan sey akademik kadrodur sanırım. kulup faaliyetleri konusunda sabancı ve koç yakındır. ancak ogrenci profili değişiklik gosterebilir. koç içerisinde luks spor arabalar gorebilirsiniz kulupler de bu profile daha uygun kişilerden olusan kulupler vardır. sabancı sehre uzak oldugu için daha bir kapalı komunite gibidir. koç ve sabancı mezunu arkadaşlarım var hepsi guzel insanlar.

sabancının eğitim sistemi türkiyeye fazla. koç'ta prestiji bulursun belki ama sabancı'da eğitimin dibini alırsın. bu arada kıyaslamıyorum, sadece farklı diğerlerinden. ben sabancı mezunu değilim ama gerçekten çok isterdim.

Yapacağın şeyde bir farklılık yok, uygulama tüm şirketler için geçerli. Sen yine birkaç şirketten teklif alıp en ucuzundan yaptır.

yeni sistemde poliçe üzerinde araç bedeli yazmayacak. araç pert olursa poliçe üzerinde yazan kaynaklardan (internet vb) alınacak 3 eşdeğer fiyatın ortalaması araç bedeli olarak kabul edilerek ödeme yapılacak.
bir diğer husus da özellikle axa sigortanın yaptığı yetkili servis yerine özel servise yönlendirme ve orjinal parça yerine eşdeğer parça kullanarak hasar maliyetlerini düşürme uygulaması düzenlemeye gidiyor. yeni, düzenleme ile 4 çeşit kasko olacak. kasko, dar kasko, geniş kasko, tam kasko şeklinde. poliçe üzerinde hasar durumunda gidilebilecek servislerle ilgili varsa kısıtlar yazılıyor olacak. ayrıca parça değişimlerinde de orjinal mi yan sanayi mi kullanılacağı baştan poliçede belirtilecek.
aracını seven ve garanti kapsamında aracı olan kişilerin yetkili servislerde geçen ve tedarik yerine orjinal parça sağlayan kasko ürünlerini talep etmeleri gerekir.
tüm sigorta şirketleri 1 nisanda yeni ürünlerini çıkartmış olacak. artık fiyat benchmarkı yapıp en rasyonel kararı vermek size kalmış.

google apps?

asana

asana ve astrid var başarıyla kullandığımız. ücretsiz.
öncede orchestra vardı ancak yakında ücretli olacakmış diye bıraktık

zaranın çeşitleri güzel.

mudo'nun kokuları da güzel

mudo'nun tropikal'i güzeldi. ama herkesin zevki farklıdır tabii, home store, mudo, zara gibi yerleri gezip koklayarak bulacaksınız en iyisini ;)

ben yardimci olabilirim sanirim

bende var sor

hotels.com

booking.com

bu arada otel rezervasyonunun gerçek olup olmadığını nasıl anlıyorlar? kontrol mü ediyorlar? ben kafama göre printer'dan bi otel rezervasyonu çıkartsam da yerler mi acaba :D

booking.com'dan rezervasyonu yapın, birçok otel son güne kadar iptal edilebiliyor ücretsiz, yolculuğa bir gün kala iptal edersiniz. Aynı yöntemle iki kere girdim bir sorun yaşamadım ki son anda o otelden vazgeçip başka bir otelde kalmaya karar vermiş de olabilirsiniz.

peki rezervasyon yaptırdığınız zaman para ödüyor, iptal ettirdiğiniz zaman parayı geri iade mi ediyorlar? yoksa hiç para ödemiyor musunuz?

booking.com'da free cancellation ya da ücretsiz iptal yazıyorsa hiçbir şey ödemiyorsunuz. ama kredi kartı bilgisi giriyorsunuz (bkz: no show ) ihtimali için. Son gün iptal ederseniz ya da etmez ve gitmezseniz ilk gece ücretini çekiyorlar.

hmmm anladım, o zaman her ihtimale karşı limiti olmayan bir sanal kart bilgisi veririm. Gitmeden bir gün önce de iptal ederim.

sirkeci tarafı iş görür.

hotels.com yardimci olur.

süvari diye bi marka var.hiç giymedim ama reklamlarından gördüğüm kadarıyla benim tarzımı yansıtıyor.

İş yerinde giydiğim takımı Süvari'den aldım. Gayet başarılı, tavsiye ederim.

dockers
jack hjones
network

ben pantolonları sarar'dan alıyorum. 180 boy 75 kiloyum ve tam bana göre pantolonları. dockers da çok iyi ama fazla pahalı geldi bana ama 300-500 bütçe diyorsanız rahat karşılarsınız.

takım elbisede network
gömlekte vakko

ramsey..çok iyi..çok fiyatlı ..indirimleri kollamak lazım..

gap

pantalon ve gömlekleri çok iyi dockersın

spora yakın smart casual: Dockers, GAP, Polo, biraz daha bütçe ile bir iki parça lacoste,
az daha klasik: fabrika - network-altınyıldız üçlüsü,damat & Tween, Efor,
Stlyish & ucuz olarak da Zara, H&M

nispeten ufak bir merkezin bürosuna giderseniz bazen memurlar müsait olduklarında randevusuz işlem yapabiliyor. siz yarina randevu alıp bugün de boş vaktinzi varsa bir gidip deneyin. hatta yarına randevum var ama yarın şehir dışına çıkacağım evraklarım yanımda bugün yardımcı olaiblir misiniz gibi bir rica ile işlem yaptırabilirsiniz belki.

ertesi güne başvuru tarihi bulmak bence büyük başarı. Zaten para yatırıp foto çektirmeniz lazım. İsterseniz riske atın bugün gidin, bence randevu alın bugün evrakları tamamlayın işte dekont fotoğraf falan, yarın gidin

edit: randevu almanın şöyle bir güzelliği var. Randevu sisteminden başvuru durumunuzu sorgulayabiliyorsunuz, eğer randevusuz giderseniz ref numaranız olmadığı için takip yapamazsınız

e-5 den geçen tüm kartal, pendik vb. minibuslerle ulasabilirsiniz. kozyatagi carrefour duraginda ineceksiniz. önünde inmis olursunuz.

19F ve 14KS tam önünden geçiyor. 14KSye binersen beyaz evlerde, 19F ile gideceksen yine beyaz evler ama e5 e çıktığındaki ilk durakta inecek iki adım geriye yürüyeceksin.

haftaya cuma gününden itibaren metro ile diyebiliyorum ulan hehe ne güzelmiş.

içtiğin sigaranın miktarına bağlı biraz. sigara masraflarını kendin hesapla. bunun dışında haftalık 50 tl ile çok rahat geçinirsin bence. çarşı izinlerinde çok harcamamaya dikkat et. en çok oralarda harcarsın.

günde 1 paket sigara içtiğini varsayarak:
degisken. mesela yemek seciyorsan gazinodan kantinden tost v.s. yemek durumundasin. bu durumda +5 TL/gün
2 haftada bir çarşıya çıksan onun için de ortalama günlük 3 TL /gün

askeriyenin sana diş macunundan, terliğine kadar her şeyi verdiğini düşünürsen duruma göre hiç para harcamaman da olası. yine sana verilenlere içinin ne kadar sindiğine bağlı olarak epey para harcamanda mümkün. askerlik yaptığın yerde eşyaların yer değiştirme huyu varsa yine terliğe, traş takımına epey para da bayılabilirsin.

askerliğini nasıl ve nerde yapacağına da bağlı. asteğmen olursan, kira giderin bile olacaktır. bir dağ karakolunda er olursan, sen istesen de istemesende para harcamaya durumun olmıycaktır.

şehir merkezinde askerlik yapıyorsan, çarşı izinlerinde ne yapmak istediğine bağlı olarak (sinema, yemek, alkol vs.) harcamaların değişecektir.

şöyle diyim. ben acemiliği amasya da yaptım. orda en çok para çarşıya çıktığımızda içdiğimiz çaya gidiyordu. askeriyenin içinde bir de kahve ye para verirdim ama dışardan daha ucuzdur tabi.

usta birliği istanbul ama ayda 1 - 2 kez terliğim çalınır, traş takımım kaybolurdu. hatta kirli çamaşır torbam bile bir kaç kez çalınmıştı (temiz çamaşır torbama nedense kimse dokunmuyordu)

sonuç olarak şu kadar harcarsın demek zor. nerde ne şekilde yapacağına bağlı olarak harcaman değişir.

arkadaşım önceki enrtyleri okumadan yazıyorum üşengeçliğimi mazur gör.şimdi şu önemli, normal ermisin? kısa dönem mi?

çünkü;

ona gör bir arkadaş çevren olucak(usta birliğinden bahsediyorum), mesela kısa dönemsen kendi tertiplerinle takılacaksın maksimum 20 kişi olucak, eğer normal ersen 80 100 kişiyle birden takılacaksın, ona görede kafa dengi arkadaşların sayısı artacak.demek istediğim şu askerlik başka bişey, dışardaki arkadaşlarına bile o kadar yük olmaz, yada yardım etmezsin, mesela ben 1 paket sigarayla günü kurtaran insanken askeriyede bu 2 ye 3 e çıktı. e arkadaşın abi, adamın parası yok, vermiyecekmisin, 7 24 birliktesin, yada yiyosun içiyosun o muhabbet var.tabi normal bir şehirden bahsediyorum, askerlik bu tuvalet kağıdının bile helikopterle atıldığı yerler var.gerçi o bölgelerde iyi para alıyosun.ama çarşı marşı 1 senede 2 yada 3 kere oda izine giderken.

sene 2006 yaklaşık 400-600 arası bir masrafım oldu.sigaraları yenibosnadan kaçak alıyordum paketi 1 liraydı.yemekler çok rezildi hem yemekhanede yenecek gibi olanları yiyip, hemde kantinden destekliyordum.çarşıdada masrafım olmadı üstelik ataköyde dedemler vardı, tabi para harcamakta en büyük etken kontür parasıydı.(cep + telekom)

2 kere taş köpüğü, 2 kere bot boyası aldım o kadar, 1 mach 3 3 4 bıçakla bitirdim askerliği, her gün traş olacağın için yüzün alışyor, körde olsa kesiyor yani.

edit: bende amasyada yaptım acemi birliğini 78 gün, ilk ay 1 kuruş param yoktu, hem arkadaşlardan takıldım, ondan sonra para sorunum çözüldü.bende arkadaşlarımı destekledim.

acemi birliğine gittiğimde 91 kilo geldiğimde ise 75 kiloydum.çok fena tonsilit oldum, zatüreye kadar gitti, 10 kere doktora gittim beni siktirle kovdular, en sonunda kafa üstü çakılınca yere, ambulansla hastaneye götürdüler 7 gün yattım iyileşemedim, dışarıdan amoklavin sokmaya çalıştım başaradım, sonra kavgalı olduğum annemi aradım, 2 kutu 1000 lik amoklavin soktuk kışlaya içtim iyileştim,neredeyse ölecektim.amk piçleri geberiyoruz bişeyin yok diyolar gönderiyolar.tamam tam manasıyla öyle olmayabilir sabah revir de iğne vuruluyorum akşam revir kapalı, kolumu kaldıracak halim yok, nefes alamıyorum adamlar diyor bana 3 km uzaktaki hastaneye yürü yaptır(kışla içinde).karanlık yol bilmezsin iz bilmezsin.askerliği bilmiyosun her gördüğünden korkuyosun vs vs vs.

sivil eşya dışından hiç bir şey götürmene gerek yok, havlusuda satılıyor, iç çamaşırıda, kantinide var, bilardo masalarıda var, aklına gelen herşey var ve askeriye fiyatına.zaten ilk hafta tatil modundasın ne yaptığın ettiğin önemli değil, o zamandada 40 kere kantine götürürler sizi ne istersen alırsın temin edersin.ama ben işimi sağlam alayım dersen 2 kullan at permatik, 2 çorap, 1 yüz havlusu 1 terlik yeterli.

heidi gibi bir kalbim yok, fakat sen yerken içerken, yanındaki arkadaşın gözünün içine baktımı olmuyor arkadaş. tamam benim maaliyetim artmış olabilir fakat kazandığın dostluklar hayırlar, tüm askerlik hayatını etkiliyor, en ufak bir problemde hepsi yardımına koşuyor, tabi seni saf yerine koyanlardan uzak dur.insanları tanıyorsun zaten.

bir gece psikopat ve 3 4 senedir askerlik yapan bir eleman çarşıya çıkmış, bali tiner hap cigara ne varsa çekmiş gelmiş, kapı ağzında ilk ranzada aşağıda yatıyorum, elemanın ruh hali neyse, bana bir saldırdı hacı, adam zaten dev gibi ne olduğumu anlayamadım, bak normalde herkez tırsar elemandan, amk hepsi atladı üstüne kurtardılar beni. bu eleman sonra 2 gün firar etti 2 kişiyi öldürdü geri geldi.vay amk ne günler görmüşüz be.

3mbit oldu alt limit. o yüzden anlamamış olabilir misiniz?

bana gelip fibernet kullanacaksiniz ayni fiyata 24 mb olacak hiziniz diip yeni modem verdiler. 8 mbit olan hizim 24 olacak derken 1 mbite düştü. 1 hafta telefon tacizinden sonra dün 3 mbite çıkabildik.
ttnet gençlik yillarimin katili oldu resmen

onlari yeminli tercumandan istemiyorlar mı?

Ben 1-2 sene önce de 40'a yaptırmıştım ama kdv dahil. normal sayılır yani.

yeminli olması gerekmiyormuş sanırım, her hangi bir büroya çevirtebilirmişim. öyle söylediler.

Evet, yeminli olmasına gerek yok.

evet ondan kaynaklı. ufacık bir harf hatası bile eft'nin gitmesini engeller. bankanızı arayınız.

@dessy: hesap arkadaşının annesinin adına kayıtlıymış ve zaten arkadaşının annesinin adını yazmış ama?

EFTler USA üzerinden gerçekleşen bir işlem olduğu için saat 14:00 e kadar beklemeniz gerekir. swift kodundan takip edebilirsiniz.

edit: bankadan takip edebilmek için swift kodu gerekecektir zaten. banka gelen eft yi direk hesaba geçmeyedebilir. genellikle operasyon merkezleri bu işlemleri yapar. ve saat 16:00 sonrasına kadar (hele hele haftanın son iş gününde) geçirmeyebilirler.

yiyerek bağımlı olunmuyor zannedersem.

birincisi o maddeler ekseriyetle ağızdan ve çiğ şekilde vücuda alınmıyor. ya eroin, esrar gibi yakarak işlemek, ya da kokain gibi burna çekmek lazım. ikincisi eser miktarda, parmak ucuyla bakıyorlar tadına. o kadar miktarı değil her operasyonda, her gün alsan yine bir etkisi olmaz.

en ağırı koko. diğer sorularının cevabını da bilmiyorum ama damardan direkt kana karışması etkiyi fazla yapıyor olabilir.

coke 'un tadına pek ala bakılır..
dalından koparılmış mj nin tadına bakılmaz , h de sadece damardan alınmaz türlü türlü yöntemlerle bünye zehirlenebilir

ağızdan alınan uyuşturucu da var. daha doğrusu bunlara uyuşturucu yerine uyarıcıi halisünojen falan da diyebiliriz. ecstasy, lsd gibi maddeler ağızdan alınarak kullanılıyor.

hala var ı o yöntem bilmiyorum ama günümüzde uygulanıyor olmaması gerekir. lsd emdirilmiş herhangi bir tozun parmak değdirilip yalanan miktarı, tadına bakan polisin ağzına eder. günümüzde daha teknolojik yöntemler var.

en ağır uyuşturucu eroin bir kere.

kokainin tadına bakılması sakat olabilir sanırım burundan çekerek veya diş etine sürülerek alınabiliyormuş. hatta göte soksan bile oluyor diyorlar (ciddiyim).

esrarın ise yenilerek etki gösterebilmesi için özel bir işlemden geçmesi gerekiyor space cake'leri o şekilde yapıyorlar. düz şekilde yense birşey olmaz yani.

tadına bakmadım ama bağımlı olmak için bir eşik değer olmalı eroini damardan verirsen 2 kerede fln bağımlı oluyorsan yerken 4 5 kerede bağımlı olursun sonuçta kana karışıyor bu midesinde taşıyanlar var patlıyor öluyorlar ama direk kana vermek mideden almak bir değil.

bu maddelerin tehlikesi tadına bakmak değil zevk verici etkileri genelde bunlara bağımlı olanlar arkadaş etkisiyle filan zevk için başlarlar ve düzenli olarak kullanırlar kullanım surdukçe madde iştahı artar başlarda ufak bir nefes yeterken zamanla 2 nfes 3 nefes ve kana enjekte etmeye doğru çok dik olmayan bir eğri var aslında bağımlılık zamanla oluşuyor ama eroinde bu çok hızlı direk beyne yapışıp hucreleri mahvediyor zaten dikkat edersen tedavi gören bağımlılar yeniden başlıyorlar sebep dayanamamaları değil çevre ve yaşadıkları psikoloji sigarayı bin dertle bıraktığını düşün ve arkadaşın fosur fosur içiyor sana ikram ediyor ne olur

SON OLARAK POLİS ONU TÜKÜRÜYOR TADINA BAKINCA

eroinin tadina bakmazlar. kokain de tadina bakinca bagimlilik yapmaz. eroin cogu bunyede tek kullanimda (damardan) bile bagimlilik yapabilir.

@mat: tadına bakmadan nereden biliyor ki eroin mi, kokain mi, karbonat erol mu? bilse zaten bakmaz ki tadına.

@kibritsuyu: müdür eğer kahverengiyse Eroindir, beyazsa kokaindir. kokainin saflık derecesini tadına bakarak ( işin erbabı) anlayabilir. eroinin kalite ve saflık derecesi için eritmek, kaç derecede erdiğine bakmak, tortu bırakıp bırakmadığına bakmak, ne kadar sürede eridiğini, renginin berraklığını felan ölçmek gerekir.
eroini renginin yanında bir de iğrenç kokusundan da tanıyabilirler. eroin yerine karbonat olabilemez renkten anlasilir :) kokain yerine de karbonat olabilemez zira karbonat da kokar ^^

peki benim anlamadığım, bu tadına bakma olayı madem maddeleri ayırt edici değil, niye yapılıyor ki? saflığını da orada ayaküstü anlamayıver yani nolcak? bakarak, koklayarak eroini kokaini anlıyor işte, al götür kokain bu de, poşete koy ver. saflığını da laboratuar anlasın. niye illa oracıkta olay yerinde saflığını bilme ihtiyacı? saflığını öğrenince ne geçiyor ki ellerine?

@kibritsuyu: Belki bi ritüeldir :)yani kamyon zulasından çıkan manyak gibi sarılmış paketlenmiş yarımşar kiloluk şeylerin diş macunu olma ihtimali yok. gereksiz yere deşiyolar paketleri, yani yakaladığın adamın eroin mi kokain mi kaçırdığını neden ogrenmek istiyorsun. uyuşturucu uyuşturucudur. alın bunu alın de bitsin gitsin

şimdi büyükşehirlerde de nerede oturduğun önemli. ben mesela istanbul beylikdüzündeyim, büyük şehirde yaşamanın avantajlarını ve merkezde olmamanın getirdiği sakinliği de yaşıyorum.

çık dışarı.

valla ben istanbul disinda bi sehirde hayatı çok boş görüyorum :) dinamik yapıyor büyük şehir adamı

bir gün gitme umudu ile devam ediliyor genellikle sanırım. sen de nasılsa döneceğim diye atlatabilirsin. dengele, 2 ay inzivaya çekilmene gerek yok ama şehirde yapılacak güzel şeyler de bulabilirsin, saatlerini iyi ayarlarsan, en azından öyle umuyorum.

saat 4 olmuş hava hala sıcak, araba fln.da yokki gece çıkayım dışarı. gerçekten ayak uydurmam lazım tekrardan ama biraz zaman alcak sanki bu. o zamana kadarda en iyisi film dizi kasmak.

ankaranin durumu gecici normalde huzurlu ama bu aralar hem sicak hem i melih zor oldu tabi.
fakat ben sana hem merkezde hem huzurlu bir yer tavsiye edeyim, kurtulus parki. kizilayin dibinde minik cennet. gunduz sicaginda panora olabilir, golbasi taraflari, cayyolu falan olabilir. ama tabi araba gerekecek bu secenekler icin. sen en iyisi al yanina birini gel kurtulus parkina ye dondurmani, otur golun kenarina, spor yapan insanlari seyret. gecenin kor vaktine kadar kalabalik olur ama rahatsiz edici insan olmaz, yaninda kiz arkadasinla gelebilirsin rahatlikla.

tahammül edemiyorum, işim benimle gelebilse 1 dakika durmam, büyük şehir insanı dinamik falan yapmıyor, yaşlandırıyor, bezdiriyor, hırpalıyor, hele bu sıralar trafik çilesi tavan yapmışken.

Nice minicik bi yer, nice'i hiç beğenmemiştim ben mesela. bence tamamen zaman kaybı ve abartmalarla dolu bi yer. Marsilya da kocaman ve karmaşa dolu. Marsilyadaki Notre Dame'a gidebilirsin mesela.Ayrıca Aix-en Provence'e de uğramanızı tavsiye ederim ben (malum cezanne falan) . Aynı şekilde Monako da küçük bi yer. araba kiralayacaksan bir iki tur atmayla bitiyor. Tarihi olarak tepede bi saray var ve manzara muhteşem. Ayrıca Monako pahalı bi yer. Konaklama yapmanızı pek tavsiye etmem. Şu an düşünüyorum da önerebileceğim hç bi restorant yok demek ki para harcamamak adına aç gezmişiz. bi tek cannes da hagen das'da dondurma yediğimizi hatırlıyorum. Ayrıca Cannes da küçücük bi yer. orda da bi kilisenin olduğu bi tepe var. manzara süper. oraya gitmenizi tavsiye ediyorum. Barcelona da manzara için Tipidabo'ya çıkmalısınız.Burası pek bilinmedik bi yer turistler için.Onun dışında klasik barcelona. Park Guel, Sagra da familia, Magic Fountain, Liman, La Ramblas falan. bi de araba kiralamıyorsanız şehir turlarından birine katılmanız en mantıklısı olacaktır. Bi de ispanyolların meşhur bi yemeği var paella diye ondan yiyebilirsiniz. ben yemedim bilmiyorum. resmen aç gezmişiz. Cenova'ya da gitmedim onu bilemiyorum.

barcelona'da chupitos shot bar.

nice'de les amoureux pizza. sonra sahilde şarap.

genova'da italyanların sirkecisi. garip dükkanlarda garip ürünler var ucuza. ben başka bi şey göremedim.

Nice civarlarında "paul de vence aka St. Paul" kasabası gayet gezilmeli görülmelli. aynı destinasyonda Eze köyü ve parfüm fabrikaları Eze şatosu ilgi çekici olabilir. en azından manzarası süperdir. cannes a kadar gitmişken st. Honarat adası ve tarihi manastır, eski şato güzel yerler.
barcelonada 3 tane hat var yanılmıyorsam şehir turu için. onların güzergahlarını takip edebilirsiniz. park guel, park jewish, v.b yerler iyidir. ancak araba kiralama vaktiniz olursa direk figueras ve Girona şehirlerine gitmenizi öneririm. gitmişlen Dalinin evini de gezebilirsiniz.

tabi ki anadolu jet..

en son binişimde tüm uçuş boyunca söylediğim slogan
"anadolu jet ölmeyen kalmasın"

hacı hangisi ucuzsa onu al ama 5 -10 lira fark varsa elbtte anadolujet

sirf son THY skandalindan sonra direk pegasus. thy ve türevlerinden mümkün oldugunca uzak durmak çabasındayım

PGS

1) ScoreMobile FC kullaniyorum. maç sonuçları için. maçları track edebiliyorsunuz ma. sonuçları, goller, kartlar devre skorları v.s geliyor. ipade de kurdum gayet güzel.
2) en iyisi sanirim photostudio ama o da gayet yetersiz. ben bb ile fotoğraf olayından hiç verim alamadım
5) kurumsal aboneler kendi hattini iş hattina yonlendirdiğinde para ödemiyor bizde. ancak bu turkcell şeysi midir yoksa bizim şirketin anlaşması mıdır bilmiyorum.

2-bb nin uygulamaları kötü Photo studio yu bende kullanıyorum. ücretsizlerde daha iyisini görmedim.

www.umurbeyvineyards.com
Şaraplarına ben kefilim :)

o yollar genelde ıssızdır, pek bir aksiyonu yoktur. ama bozcaada... atlayın gidin arkadaşım günübirlik de olsa. tam zamanı şimdi. şarap mevsimi değil ama olsun. kalabalık değil şu an. gelibolu'ya uğrayıp liman kenarındaki bir yerde balık yiyin. hava şu aralar bozuk ama sizin şanssızlığınız :)

kirklareli dörtler köftecisi, tekirdağ özcanlar, malkara - tekirdağ arasinda tekirdağdan ciktiktan sonra sol tarafta satır et yazan bir yer var. ipsala ters kaliyor ama orada da muhtarın yeri gibi bi yer vardı. enteresan gelebilir kurbağa bacagi yapiliyor.

satir et icin çamlıbel restoran satır et de olabilir (bkz: #25198087). kesan dortyola, kipa'ya gelmeden az once. tam olarak surasi galiba: maps.google.com

sağ tıklayıp duplicate slide diyebilirsiniz, içeriği sonradan silersiniz

Biraz ilkel olacak ama çalışmak istediğin slayt üzerinde yazı-resim vs. kaldır hepsini boşken kopyala sonra her ihtiyacın olduğunda yapıştır gitsin.
benim dediklerimi yaptıktan sonra slaytı kopyalamadan balporsuğu +1

işte öyle silmeden uğraştırmadan yapabilir miyim diye denedim ama olmuyor sanırım, teşekkürler!

slide a sağ siklayip (sol taraftaki alandan) düzen seçeneğinden değiştirebilirsiniz

view >> Master >> Slide master
kismina girdiginde, yaptigin degisiklikler her slayt'ta gerceklesecektir.

aynısını sormaya geldiydim ben de..
benden çok yaşayacaksın evergreen.

sazan.avi sadece

geyik. birşey olduğu yok. ama can sıkıcı oluyor aynı espriyi tekrar tekrar yapmak. bu arada bu soruyla üçüncüye karşılaşıyorum bugün.

Her yerde dillendirmeyin şu olayı, evet evet geyik. (aferin arkadaşlar, başka kimse bilmesin, zaten haddinden fazla duyan oldu.)

büyük bir olay oldu ama söylememe kararı aldık, duyulsa inci diye birşey kalmayabilirdi gerçekten zaten dışarıya da kapandı.

4chan'de yapılan olaylardan biri daha işte. /b/'nin çok ileri gittiği gün diye konu açıp sazan avlıyorlar, inci de aynen almış.

(git: 385908)

dünkü olay :)

wings card sahibiyseniz ya da bir tanidiginiz var ise wings card sahibi olan Wings Globeshopper kullanabilirsiniz.

sizin için amerika'da adres oluşturup amerika'dan buraya kargo ile gönderen siteler var. Ben USSHopex kullanıyorum şimdi memnunum, eskiden DHL vardı ama borderlinxe verdi hizmetini kalitesi çok düştü.

www.yurtdisindan.com

hemen al gibi bişey olsa gerenk?